🌟Sağlıklı Ciltler
Kim istemez ki sağlıklı, pamuk gibi bir cildi olsun; dokununca pürüzsüz, yumuş yumuş hissetsin? Bu oldukça mümkün! Ancak böylesi sağlıklı cildin anahtarı tek bir ya da birkaç kozmetik üründe değil! Yediğimiz besinlerden, içtiğimiz içeceklere, stres seviyemize, genel fiziksel sağlık durumumuza, hormonlarımıza ve hava kirliliği gibi dış faktörlerin de cilt sağlığımıza etkisi oldukça yüksek. Dolayısıyla sağlıklı bir cilde kavuşmayı hedeflerken bütünsel bir şekilde, tüm hayatımızı gözden geçirerek hareket etmemiz en mantıklısı.
İşte bu konu, bizi kozmetik ürünleri her aşamada incelemeye, araştırmaya yönlendiriyor.
🌍Çevre Dostu Olması
Zehirsiz ve vegan kozmetik ürünlerden bahsederken bir ürünün ambalajında “doğal” ya da “vegan” gibi ibareler gördüğümüzde, doğrudan satın almak yerine ürünü elimize alıp arkasında yazan “içindekiler” kısmına bakmamız gerekiyor.
Bir ürünün ne kadar doğal olduğunu ya da aslında ne kadar yapay olduğunu, içindekiler kısmına bakarak anlayabiliriz. Ürün içeriğinde kullanılan hammaddeleri araştırarak hem kendi bedenimize hem de doğaya uyumlu ürünler olup olmadığına bakabiliriz.
Badecanlar Şefkatli Kozmetik olarak, hazırladığımız hiçbir ürünün içerisinde yıllarca doğada birikerek toksik etki yaratacak hiçbir kimyasal kullanmıyoruz. Ürünlerimizi üretirken insana dost olduğu kadar çevre dostu olmasına da özen gösteriyoruz.
Bir kozmetik ürünün çevre dostu olması, kullandığı hammaddelerden tutun da ürünün ambalajına dahi dikkat etmeyi gerektirir. Hatta ürün size ulaştığında kargo aşamasında kullandığı plastik bile ürünün ekolojik ayak izini etkiler. Dolayısıyla kullandığımız ürünlerin üretiminden tedarik aşamasına ve kullandıktan sonra atık oluşturup oluşturmamasına kadar pek çok aşama, çevre dostu olup olmadığı konusunda bilgi verir.
🐾Hayvanlara Saygı
Kendi cildimizi, doğayı düşünürken Dünya’da birlikte yaşadığımız diğer canlıları da düşünüyoruz. Dünya üzerinde yaşayan tek canlı türünün insanlar olmadığı gerçeğinden hareket ederek, vegan bir kozmetik ürünün hayvanlar üzerinde deney yapmaması ve hayvansal içerik kullanmaması beklenir. Ancak bazı ürünlerin üzerinde vegan ibaresi bulunsa da ürün test edilme aşamasında hayvanlar üzerinde test edilerek formüle edilmiş olabilir.
Hayvanlara saygı duyan bir kozmetik firmasının ya da vegan bir ürünün hayvanlara hiçbir aşamada zarar vermemesini beklememiz gerekir. Sorgulamamız gereken nokta budur.
🚫Daha Az Kimyasala Maruziyet
İçtiğimiz sudan, damarlarımızda gezen kana kadar her şey kimyasaldır. Yani yüzümüzü sabah su ile yıkadığımızda da tabir-i caizse kimyasala maruz kalırız. Önemli olan, hangi kimyasallara ne oranda maruz kaldığımız ve maruz kaldığımız kimyasalların insanlar, birlikte yaşadığımız hayvanlar, doğa ve yaban hayat için ne denki toksik olup olmadığıdır.
Örneğin biberiye uçucu yağı içeren biberiye suyu, saçınızı uzatma konusunda ve saç dökülmesi konusunda size iyi gelebilir. Ancak bu uçucu yağı doğrudan içtiğinizde belli bir doz aşımı halinde zehirlenebilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise alerji ve sağlık durumlarındaki değişkenler hakkındadır. Bitkisel bir içerik bir kişiye iyi gelirken başka bir kişiye iyi gelmeyebilir. Bir cilt tipinin genelde yaşadığı problemi gideren bir ürün başka bir cilt tipine iyi gelmiyor olabilir. Ayrıca yaşadığınız bazı sağlık problemlerinde uçucu yağlardan bazılarını kullanmamanız tavsiye edilebilir.
Bu noktada değinmemiz gereken en önemli unsur ürünlerin içeriğindeki toksik kimyasallar olmalıdır. Alüminyum, paraben, SLES gibi kimyasallar, çoğu kozmetik ürünün içinde bulunan ve pek çok sağlık sorununa yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmış içeriklerdir. Ecocert sertifikaları, Cosmos onaylı içerikler bilgi alabileceğiniz kaynaklardır. Ayrıca https://www.ecogolik.com gibi içerikleri aratabileceğiniz bağımsız platformlar size yardımcı olabilir.
Daha az kimyasal demişken, Zehirsiz ve Vegan Güneş Koruyucu Seçmenin Önemi adlı yazımızı incelerseniz anti-kimyasal içerikli güneş koruyucuların önemini bizlerle keşfedebilirsiniz!
🍃Doğal İçerikler
Doğal içeriklerden üretilen ürünler, cilt tipine uygun, bitkisel yağlar ve ekstreler kullanılarak üretilir. Ancak üzerinde her “doğal içerik” yazan ürün, doğada çözünebilir olmayabilir. Aslında doğal içerikler, kaynağı doğada var olan içeriklerdir. Biberiye, defne, lavanta, papatya bitkileri gibi, bir alg veya kil de doğal içeriktir.
Doğal içeriklerle hazırlanan kozmetikler sayesinde, sentetik veya toksik kimyasallara gerek duyulmadan da cilt için leke karşıtı, anti-aging, nemlendirme, antioksidan ve benzeri özellikler sağlanabilir.
🕰️Uzun Vadeli Sağlık Faydaları
Zehirsiz, doğal ve vegan kozmetik ürünler, cildin kendini onaran ve besleyen bileşenlerine zarar vermeden onları destekleyici rol oynar. İçerikleri şaibeli olmayan, cilt tipine uygun formüle edilmiş doğal vegan kozmetik ürünlerin uzun vadede cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır.
Toksik kimyasallarla dolu, plastik ambalajlarda bulunan güneş kremlerinin içeriklerinde cilt kanserine yol açabilecek, kanserojen olduğu bilinen bazı hammaddeler görebilirsiniz. Öte yandan tamamen bitkisel yağlar ve ekolojik hammaddeler tercih ederek hazırladığımız Çok Faktör! 50+ SPF Güneş Kremi, güneş ışınlarını fiziksel yolla filtreleyen ve cildi korurken aynı zamanda onaran ve besleyen bir güneş kremidir.
Yorulan ve yıpranan cildimiz, doğal kozmetiklerle tanıştıktan sonra daha hızlı ve verimli bir onarım ve yenilenme sürecine girer. Hatta cildin koruyucu bariyerinin yeniden güçlendiği, önceden sık yaşanan sivilce, egzama, dermatit, lekeler gibi durumların doğal ürünler yardımıyla giderildiği görülebilir.
Kozmetik ürünlerin içeriklerini araştırmaya başlamak, hayatımıza farkında olmadan soktuğumuz tüm toksik girdileri fark etmemizi de sağlar. Doğaya, diğer canlılara şefkatle yaklaştıkça gezegene verdiğimiz zararın dönüp dolaşıp kendi sağlığımızı da olumsuz etkilediğinin farkına varmamıza yardımcı olur. “Neden vegan kozmetik ürünler kullanılmalıdır?” sorusunun cevabı da işte burada yatar.
☣️Toksik Bileşenlerden Kaçınma
Kullandığınız kozmetik ürünün hangi hammaddelerden hazırlandığını bilmek, yeni alacağınız her üründe içerikleri de sorgulamayı öğrenmek demektir. Böylelikle doğal olarak toksik bileşenler içeren ürünlerden kaçınmış olursunuz.
Öğrendiğiniz her yeni bilgi ile raflarda yer alan hangi ürünün gerçekten doğal ve sizin için, çevreniz için zehirsiz olduğunu fark etmeye başlayabilirsiniz.
🌸Daha Az Alerjen
İyi formüle edilmiş zehirsiz ve vegan kozmetik ürünlerin içeriğinde zararlı kimyasallar kullanılmaması gerektiğinden ötürü, eğer kullanılan hammaddelerden birine alerjiniz yoksa, iritasyona yol açma ihtimali oldukça düşüktür. Aksine, kullanılan bileşenler antioksidan ve antienflamatuar etki gösterebilir. Böylece kozmetik ürünlerde daha az alerjene maruz kalınır. Bilhassa ciltteki alerji kaynaklı şişlikler ve kızarıklıklar, doğru bitkisel ekstreler veya aromatik yağlar sayesinde giderilebilir.
😊Cilt Sorunlarını Azaltmak
Cildinizde kullandığınız ürünlerin bir işe yaramadığını düşünüyorsanız, belki de kullandığınız ürünleri incelemenin zamanı gelmiştir. Vücutta toksik birikime neden olabilecek içeriklerle üretilen kozmetik malzemeleri cildimize uygulamak, beraberinde çeşitli cilt sorunlarını da getirebilir. Cilt tipine uygun doğal ve bitkisel içerikler ile hazırlanan kozmetikler kullandığımızda, cildimizin ihtiyaç duyduğu bakım ve onarımı doğada bulunan bileşenlerden en verimli şekilde sağlamış oluruz.
Toksik kimyasallardan doğal ürünlere geçtiğimizde, cildimiz de zamanla kendi doğal döngüsüne dönebilir. Beslenme, stres, dış etmenler gibi durumlardan çok etkilenmesine rağmen, yalnızca doğal kozmetikler kullanılarak cilt sorunlarının azaldığını veya tamamen ortadan kalktığını yüzlerce kullanıcımızda gördük!
🔍Şeffaflık
Yerel, butik ve küçük bir üreticinin doğal içerikler ve el emeğiyle ürettiği kozmetik ürünlerini tercih etmek, sizin sorularınıza şeffaf cevaplar almanıza da yardımcı olur. Aracı kanallar olmadan, doğrudan üreticinin kendisine ulaşabileceğiniz, üretimden tüketime ürünlerin her aşaması hakkında bilgi edinebileceğiniz türetim alanlarıdır bu firmalar. Birlikte öğrenerek, birlikte sorular sorarak tamamen doğal ürün kullanmanın keyfine varabilirsiniz. Bir tüketici değil, türetici olursunuz.
Bu şekilde küçük, artizan üreticiyi desteklediğinizde piyasada var olmuş ve süregiden yanlışların bir parçası olarak ticaret yapmak yerine, yanlışların üzerine giden, sorgulayan, doğrusunu arayan ve çözüm üreten tarafı desteklersiniz. Parasını verdiğiniz ürünün nereden geldiğini, nasıl üretildiğini, hangi şartlarda size ulaştığını; ekipte yer alan emekçilerin kimler olduğunu, nasıl çalıştığını öğrenebilir ve bu konularda söz söyleyebilirsiniz.